Dijital Bahçe
Web’de, özellikle de yabancı bloglarda Dijital Bahçe (Digital Garden) terimi çok karşıma çıkıyordu. Nedir, ne değildir biraz bu konu hakkında araştırma yaparken aslında yeni bir terim olmadığını, fakat Türkiye’de veya Türkçe kaynaklarda bu konuya değinilmediğini gördüm. Yazıyı hazırlarken tekrar bir Türkçe kaynaklara bakayım derken Yalçın Arsan’a ait blogda bu içerik denk geldi : yalcinarsan.com/blog/2024/02/01/kisisel-bilgi-yonetimi-bulten-17-dijital-bahce/
Benim anladığım kadarıyla Dijital Bahçe temel olarak kişisel fikirleri, bilgileri, deneyimleri yeni bir yaklaşımla, not defteri edasında web’de/dijital ortamda paylaşmaya fakat paylaştıktan sonra bu içeriklerin sürekli bakımını yapma ve geliştirilmesine devam etmeye deniliyormuş. Yani yaz - çiz, paylaş orada kalsın gibi değil.
Dijital bahçe, bloglardan aşina olduğumuz kişisel bir günlük tutma(yaz kalsın), güncelliğini kısa sürede yitirebilecek içerikler(haber gibi) paylaşma veya insanlara belirli konularda bir şeyler öğretme maksadıyla içerik paylaşmadan biraz daha farklı bir konu.
Bloğun sadece tasarımsal olarak değiştirilip geliştirilmesi değil(aslında bloğun tasarım tarafıyla hiç alakalı değil), oluşturulan bu içeriklerin bir bahçivan edasıyla zararlı/yanlış taraflarının temizlenmesi, düzenlenmesi, geliştirilmesi, büyümesi üzerine yapılan çalışmaların bütününü kapsıyor. Paylaşılan notlar, içerikler başkalarına fayda sağlasın, mükemmel olsun düşüncesi ile paylaşılmıyor. Biraz bencilce bir durum gibi görülebilir fakat yazan kişinin kendisi için ürettiği, deneyimlediği ve geliştirdiği not, konu ve içerikleri kapsıyor. Kısacası normal bir blog yazarken geniş bir kitleyle iletişim kurup, paylaşımlar yapılırken, dijital bahçecilikte yazar sadece kendisi için üretiyor ve geliştiyor.